AŞIRI SEVGİDEN YAPIYORUZ: Bizim kültürümüzde çocuk çok değerli. Bir mutluluk kaynağı olan çocuklarımızı çok seviyoruz. Ama sevmek her istediğini yapmak anlamına gelmiyor. Demokratik yetiştirmeyi yanlış anlıyoruz. Sınır koymuyoruz. Her istediklerini yapıyoruz. Ağlar ağlamaz ağzına emzik, süt verip, altına bakıyoruz. Dürtülerini kendisinin hissetmesine izin vermiyoruz bile. Sonra da bir anda birey olmalarını bekliyoruz. Her istediği yapılan çocuk sınırla karşılaşınca, böyle patlamalara başvuruyor. Anaokulu, okul döneminde de öfke patlamaları, ağlamalar ve mızmızlanmalar sürünce, aileler ‘bu çocuk sorunlu’ diye uzmanlara getiriyor. Bu noktada müdahale etmemiz çok zor. Annelerin de çalışma hayatına girmesi bizde çok yeni. Çocuklarıyla geçiremedikleri zamanı, her istediğini yaparak ve ağlatmayarak telafi etmeye çalışıyorlar. Bakıcı tutulduğunda çocuğu ağlatmak çok kötü bir şeymiş gibi, “Asla ağlatma, başka iş yapma, ona dikkat et” deniyor. İki yaşındaki çocuğun beklediği için biraz ağlaması normal. Ayrıca biraz da ağlatmak, bekletmek ve istediğini vermemek lazım ki, öfke kontrolünü öğrensin. Çocuğu üç yaşına kadar bebek sayıp, birey olarak görmez ve sınırlarını öğretmezsek sonra nasıl sorumluluk bekleriz?KUŞAKLARDAN BERİ BÖYLE nedeni için görsele tıklayın ve 3. fotoğrafa geçin.

loading...
Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.
BU RESMİ SOSYAL MEDYA HESAPLARINDA PAYLAŞ